Havacılık sektörü açısından önem taşıyan iki organizasyonu geride bıraktık. Bunlardan ilki ‘14. İstanbul AirShow’, diğeri ise bu yıl Adana’da düzenlenen ‘Teknofest Adana’.
1996 yılından beri her iki yılda bir düzenlenen İstanbul Airshow, 26-28 Eylül tarihlerinde Atatürk Havalimanı ‘C Terminali’ ve apronun bir bölümünde kapılarını 14’ncü kez açtı. Açılışını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yaptığı fuarla ilgili bazı hususları dile getirmek isterim.
Mazisi neredeyse 30 yıla yaklaşan Airshow’un düzenleneceği tarih, fuarın açılışından sadece birkaç gün önce, 20 Eylül tarihinde duyuruldu. Bu bile aslında sönük geçeceğinin işaretini veriyordu. Düşünün, ‘sivil havacılık sektörünün bölgedeki en önemli ve köklü organizasyonlarından biri’ diye lanse edilen fuarın açılışı bu şekilde mi duyurulur?
NE YAZIK Kİ BİR SIÇRAMA YAPAMADI
İstanbul Airshow, 2010’lu yıllarda, dünyanın en büyük yolcu uçağı Airbus A380’in İstanbul Atatürk Havalimanı’na ineceği haberleriyle büyük bir heyecana sahne olmuştu. Airbus, A380’in test uçağını İstanbul’a getirmiş, daha sonra ise pistlerin bazı maniaları nedeniyle Airbus A380 boş olarak İstanbul’a inmişti.
Dünyanın en büyük yolcu uçağını görmek için binlerce meraklı Genel Havacılık apronuna akın etmişti. Aynı dönemde Türkiye’nin kendi yolcu uçağını yapacağı haberleri de büyük bir heyecanla karşılanmıştı. Ancak bu konuda ne yazık ki ilerleme sağlanamadı. Boeing, Airbus, Embraer gibi üreticiler bazı modellerini İstanbul’a getirirken, iş jeti üreticileri de çok sayıda modeliyle boy gösteriyordu.
Ancak aradan geçen 28 yılda İstanbul Airshow, bırakın bir Paris Airshow, Dubai Airshow veya Farnborough AirShow olmayı, yanına bile yaklaşamadı. Yukarıda saydığım havacılık fuarlarında milyar dolarlık uçak alım anlaşmaları imzalanırken, İstanbul Airshow ne yazık ki bu durumun çok uzağında kaldı. Ekonominin nisbeten iyi durumda olduğu, en azından enflasyonun tek haneli rakamlarda seyrettiği yıllarda, ticari havayolu ve business jet segmentinde çeşitli satış anlaşmaları imzalanırken, 14. İstanbul Airshow bu anlamda da oldukça sönük geçti.
Fuarda, ticari uçaklar ve iş jetleri alanında Airbus ve Dassault Falcon birkaç modelini sergiledi. Dassault Falcon diğer modellerinin yanı sıra yeni nesil 6X modelini getirdi, Airbus ise sadece Croatia Airlines renklerinde uçan A220 modeli ve helikopterleriyle katılım sağladı.
(Airshow’dan detaylı fotoğraf karelerini haberair.com sayfalarında siz değerli okuyucularımızla paylaştık- https://www.haberair.com/galeri/14-Istanbul-airshow-dan-kareler/468/ )
AĞIRLIK TEKNOFEST’E KAYDI
Sivil havacılık fuarcılığında durum bu iken, 2018’den itibaren düzenlenmeye başlanan TEKNOFEST, büyük ilgi görmeye başladı. Savunma sanayi alanında arka arkaya sağlanan başarılar ve yakalanan ivme, özellikle gençlerin ilgisini TEKNOFEST organizasyonlarına yöneltti. Genç nesli teknolojiyle buluşturmayı ve bu alana yöneltmeyi amaçlayan TEKNOFEST, yıldan yıla daha popüler hale gelerek dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline dönüştü.
1 MİLYONDAN FAZLA ZİYARETÇİ
2-6 Ekim tarihlerinde Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlen TEKNOFEST, 1 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Teknofest alanını fuarın üçüncü günü ziyaret ederek bir konuşma yaptı, dereceye giren gençlere ödüllerini takdim etti. (Teknofest ile ilgili haberler de haberair.com sayfalarında yer aldı)
TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, festivalin son günü olan pazar günü yaptığı açıklamada, “Adana, Teknofest’e sahip çıktı. Bu meydanda ağırladığımız ziyaretçi sayısı 1 milyonu aştı. Adana biz sana, senin gönlüne, senin sıcağına bizi kucaklamana, bizi sahiplenmene hayran kaldık. Teknofest yalnızca bir teknoloji festivali değil, Teknofest geleceğe yön veren, gençlerimize umut aşılayan, dünyaya ilham olan bir hareket. Sizlerin enerjisi ve heyecanıyla insanlığı ileriye taşıyacak bir neslin temellerini attık. Teknofest yolculuğu burada sona ermiyor. 2025 yılı Teknofest’in çok daha büyük hedeflere yelken açtığı bir yıl olacak. KKTC ve İstanbul’da düzenleyeceğimiz Teknofestlerde hem ülkemizin hem de dost ve kardeş coğrafyaların gençleriyle yeni başarılara imza atacağız. “ dedi.
BAKAN DAHA ÇOK SEFER İSTEDİ
Geçtiğimiz haftanın havacılık sektörü açısından önemli bir diğer gelişmesi de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun İstanbul’da havayolu şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile toplantıda bir araya gelmesi oldu. Bakan Uraloğlu toplantıya katılan THY, Pegasus, Ajet ve Sunexpress yöneticilerinden özetle, iç hatlarda, karayolu veya trenle en az 5 saat ve üstü seyahat süresi olan şehirler arasında sabah akşam her gün en az bir uçuşun olması ve bir önceki sezonda sezon doluluk ortalaması yüzde 95 üzeri olan hatlara ilave bir uçuşun konması yönünde planlamalar yapıldığını söyledi. Uraloğlu, 2025 yaz sezonu için öncelikli ihtiyaç bulunan hatlarda işletmelerin en kısa sürede fizibilite çalışmalarına başlamalarını ve sefer sayıları artırmalarını istedi. Bakanlık olarak havayolu işletmelerinin sefer sayılarını arttırıp arttırmadıklarının takipçisi olacaklarını söyleyen Bakan, 2012 yılından beri uygulanmakta olan ‘tavan fiyat’ uygulamasının sıkı takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.
SAVAŞIN GENİŞLEME ENDİŞESİ UYKULARI KAÇIRIYOR
Ülkemizde bu gelişmeler yaşanırken, havacılık sektörü Ortadoğu’da her geçen hafta dozu artan İsrail, İran ve Lübnan arasındaki saldırılarla diken üstünde. Havayolu şirketleri arka arkaya seferlerini iptal ederken, saldırıların artarak sürmesiyle iptal tarihlerini ileriye çekiyor. İran’ın İsrail’e balistik füzelerle saldırması ve İsrail’in misilleme hazırlığı, havayolu şirketlerinin uykularını kaçırıyor. Ürkek bir sektör olan havacılık, Covid-19 pandemisinin neden olduğu zararı atlatıp tam da yaralarını sarmışken, şimdi de savaş tedirginliği yaşıyor. Çatışma halinde olan İran, İsrail ve Lübnan gibi ülkelerin hava sahaları kapanınca, bu ülkelere uçan havayolu şirketleri seferlerini iptal etmek zorunda kaldı.
Umalım da aklı-selim galip gelsin ve hemen bitişiğimizde yaşanan korkunç gelişmeler daha fazla büyümeden yatışsın. Savaş demek kan ve gözyaşı demek, savaş demek yıkım demek. Çoluk çocuk, kadın erken, genç yaşlı ölen masumlar demek.
İnşallah iki büyük Dünya Savaşı atlatan insanlık, Orta Doğu’da alevlenen ve küresel bir savaşa dönüşme emareleri taşıyan çatışmaları daha da genişlemeden engellemeyi başarır.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |