UÇAKTA DA PİLOTTA DA GEREKEN LİSANSLAR YOK

Fransa Ligue 1 ekiplerinden Nantes’ta oynarken İngiltere Premier Lig’de Cardiff takımına transfer olan Emiliano Sala’nın hayatını kaybettiği kaza hakkında açıklanan yeni raporda, korkunç bir gerçek ortaya çıktı. Raporda, Emiliano Sala’yı Fransa’da İngiltere’ye götüren uçağı kullanan pilot David Ibbotson'un ticari uçak kullanma lisansı bulunmadığı belirtildi. Pilotun ayrıca gece uçuşu yapacak yeterli tecrübesi olmadığı da ortaya çıktı. Ayrıca kullanılan uçağın da ticari uçuş yapma yetkisi olmadığı da raporda yer aldı.

İngiltere Hava Kazaları Soruşturma Birimi (AAIB) tarafından hazırlanan raporda “20:16 (Yerel saatle) kötü hava koşullarında korunmak için manevra yapan uçak radarda kayboldu ve denize çakıldı. Pilot ve uçağın ticari uçuş yetkisi yoktu” denildi. Ayrıca pilotun kontrolü kaybettikten sonra uçağın aşırı hız yaptığı da raporda belirtildi.

TRANSFER OLACAKKEN HAYATINI KAYBETMİŞTİ

Arjantinli santrfor Emiliano Sala, İngiltere Premier Lig ekibi Cardiff City tarafından 19 Ocak 2019’da kulüp rekoru 15 milyon sterlin karşılığında Nantes'tan transfer edilmişti. Pilot Ibbotson ve Sala'nın bulunduğu uçak, 21 Ocak 2019 akşamı Fransa'nın Nantes şehrinden Galler'in başkenti Cardiff'e doğru seyir halindeyken Manş Denizi'nde kaybolmuştu. 3 Şubat'ta uçağın enkazının yeri belirlenmiş, 6 Şubat'ta ise çıkarılan cansız bedenin Sala'ya ait olduğu tespit edilmişti.

PİLOTUN VE SALA'NIN MESAJLARI ORTAYA ÇIKMIŞTI

Sala’nın bindiği uçağın pilotu olan David Ibbotson, Sala’yı daha önce Galler’den Fransa’ya uçurmuştu. Ibbotson’un dönüş yolculuğu öncesinde Facebook’tan bir arkadaşına “Aletli iniş sistemi (ILS) konusunda biraz paslanmışım” mesajı attığı tespit edilmişti.

Öte yandan Emiliano Sala'nın WhatsApp görüşmeleri de ortaya çıkmıştı. Bu mesajlarda Sala, Cardiff City’e gitmek istemediğini açıkça belirtirken, Nantes Başkanı Waldemar Kita’nın tek derdinin para olduğunu dile getirilmişti. İşte Sala’nın, transfer konusunda duygularını ifade ettiği o mesajlar:

“Dün gece, menajerim Meissa’ya mesaj attım. Birkaç saat sonra beni aradı. Nantes başkanının oğlu Frank Kita’nın kendisini aradığını söyledi. Beni satmak istiyorlarmış. Cardiff’ten teklif varmış. Nantes, yüklü bir miktar para için pazarlık etmiş. Resmen oraya gitmemi istiyorlar. Tamam, güzel bir sözleşme ama futbol açısından baktığımda hiç ilgimi çekmiyor. Oraya gitmem için ellerinden geleni yapıyorlar. Cardiff’e gitmekten korkmuyorum. Kariyerim boyunca birçok şeyle başa çıktım, oraya da gider savaşırım, bu beni korkutmaz. Ama Meissa, benim için daha iyi bir seçenek bulmalı. Cardiff’e gitmemi istemiyor o yüzden tekliflerini reddetmiş. Bizim elimizin güçlü olduğunu düşünüyor, hem de her açıdan. Oyun açısından, sözleşme açısından… Ancak bu benim umurumda değil. Güçlü konumda olmak umurumda değil. Futbol olarak da sözleşme olarak da daha ilginç bir seçenek bulmak istediğim doğru. Ancak bazen, istediğimiz her şey aynı anda olmuyor. Öte yandan Başkan Kita ile konuşmak istemiyorum çünkü sinirlenmekten çekiniyorum. Onunla yüz yüze gelmekten iğreniyorum. Sırf yüksek bir fiyata pazarlık yaptı diye beni Cardiff’e yollamak istiyor. İstediği parayı alacakmış, öyle mi? Hem oraya gitmemi istiyor, hem de fikrimi bile sormuyor. Düşündüğü tek şey para.”

KİMSE NELER YAŞADIĞIMI GÖRMÜYOR

Anlayacağın işler çığırından çıktı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sana da söylediğim gibi, her sabah kalkıp yüzümü görmek zorunda olan benim. Kimse benim içimde neler yaşadığımı görmüyor. Çok zor bir durumdayım. Kendini benim yerime koyacak çok fazla insan yokmuş gibi hissediyorum.”