HER YENİ BOEING’TE TÜRKİYE’DEN BİR PARÇA VAR

Türkiye ile 70 yılı aşkın süredir iş birliği içinde çalışan Boeing, Türkiye’den yaptığı yıllık 200 milyon doların üzerindeki alımı artırmak için harekete geçti. Boeing’in bu atağı ile Türkiye küresel havacılık tedarikinde payını artırmış olacak. Boeing Türkiye Genel Müdürü ve Ülke Temsilcisi Ayşem Sargın ile Boeing Ticari Uçaklar Türkiye Pazarlama Direktörü Keith Nida, şirketin 'Mevcut Piyasa Görünümü' raporunu paylaşmak için bir basın buluşması düzenledi.

Ankara ve İstanbul olmak üzere iki ana lokasyonda faaliyet gösterdiklerini kaydeden Boeing Türkiye Genel Müdürü ve Ülke Temsilcisi Ayşem Sargın, “Havacılık ortaklıkları teşvik eden, kazan - kazan prensibiyle büyüyebilen bir sektördür. Türkiye’deki 70 yılımız boyunca, Türkiye ile çok önemli ortak başarılara imza attık. Türkiye’den ödüllü tedarikçilerimiz oldu. Bugün, Boeing’in yeni nesil ticari uçaklarının hepsinde Türkiye’den bir parça var" dedi.     

Sargın’dan satır başları şöyle:

TÜRKİYE, havacılıkta bir aktarma merkezi olarak sürekli büyüyen kapasitesinin ötesinde, aynı zamanda, Boeing için önemli bir kaynak ülke konumunda. Son 10 yılda Türkiye'den alımlar 2 milyar doları buldu. Yıllık 200 milyon doların üzerinde alım yapıyoruz ve bu alımların önümüzdeki dönemde daha hızlı artacağını düşünüyoruz. Boeing'in Türkiye'den bir alım mecburiyeti yok. Bir off -set anlaşması yok. Türkiye'den alım yapmamızın temel nedeni, Türkiye'nin rekabetçi olmasıdır. Türkiye doğru sebeplerden dolayı doğru işi yapıyor.

BOEING tedarikinin yüzde 65'i dış tedarik. Yılda 43 milyar dolarlık alım yapıyoruz. Bu Türkiye açısından alımları artırdığımızda belki de bir zaman sonra hacmi 2'ye katlanmış görebiliriz.

TÜRKİYE’DE 20’den fazla tedarikçimiz var ve buradaki tedarik üssümüzü genişletmeye devam ediyoruz. Yeni dört tedarikçimiz daha Türkiye'den Boeing ailesine katıldı.

TÜRKİYE, Boeing’in öncelikli büyüme ülkeleri arasında yer alıyor. Türkiye’nin elverişli coğrafi konumu, onu havacılık için doğal bir aktarma merkezi haline getiriyor. İstanbul, 55 ülkeye 4 saatlik bir uçuş mesafesinde bulunuyor. Bu durum, 4 saatlik bir uçuş mesafesinde 1,59 milyar insan, 39 trilyon dolar gayrisafi yurtiçi hâsıla (GSYİH) ve 7,6 trilyon dolar ticaret hacmi anlamına geliyor. İstanbul Havalimanı’nın da açılması, Türkiye’nin havacılık sektöründe büyüme yolculuğunda önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor.

TÜRK havacılık sektörü, geçtiğimiz 10 yılda birçok pazardan daha hızlı büyüdü. Bu çok önemli bir gelişme. Elbette, hava yolculuğunda salgın sebebiyle küresel bir yavaşlama görüyoruz. Ancak, Eurocontrol verilerine göre, bu zor dönemde bile, Türk Hava Yolları bölgede en çok uçuş gerçekleştiren havayolu şirketlerinden biri. Bu durum, Türkiye’nin havacılıkta ne kadar sağlam temelleri olduğunun bir göstergesidir.

TÜRKİYE’NİN havacılık sektöründeki büyüme vizyonu ve havayolu şirketlerinin salgın döneminde dahi sürdürdüğü rota genişletme politikaları birbirini tamamlıyor. Bu da Boeing’in önde gelen büyüme ülkelerinden olan Türkiye’nin gücüne katkıda bulunuyor.

TÜRKİYE, aynı zamanda, Boeing için önemli bir kaynak ülke konumunda. Küresel ekonomi ile entegre olan Türk havacılık sektörü, küresel tedarik zincirlerinde başarı sağlayacak olgunluğa sahiptir. Havacılık sektöründe faaliyet gösteren Türk ortaklarımız ve tedarikçilerimiz; kaliteyi artırmak, maliyetleri düşürmek ve nihayetinde iş verimini artırmak anlamında bize yardımcı olarak Boeing’in küresel düzeyde başarısına katkıda bulunuyor.

Milli havacılık planı kapsamında 600 milyon dolarlık iş

BOEING Türkiye Milli Havacılık Planı’nın sanayi işbirliği alanı kapsamında, Türkiye’nin havacılıkta küresel rekabetçiliğini desteklemek üzere tasarlanmış benzersiz bir program olan Havacılık Sanayii Geliştirme Programı’nı başlattık. Havacılık Sanayii Geliştirme Programı sanayi eğitimi, kabiliyet geliştirilmesi, rehberlik ve hedefe yönelik geliştirme faaliyetleri yoluyla, Türkiye’nin özelde Boeing tedarik zincirindeki ve daha büyük ölçekte küresel havacılık tedarik zincirindeki payını artırmayı hedefliyor.

MİLLİ Havacılık Planımızı başlattığımızdan beri Türkiye’deki havacılık sanayii firmalarına 600 milyon dolarlık iş verdik:

787 irtifa dümeni, kargo paneli ve kuyruk yatay hücum kenarı, 737 kanat uçları, irtifa dümeni, denge kanatçığı ve motor kapağı, 777X dönen parçaları ve kilit mekanizması, TSI Seats’in 787 ekonomi koltuklarının Boeing kataloğunda yer alması...

ÖNÜMÜZDEKİ dönemde gençlere yönelik yeni bir uçuş akademisi ve gezici bir teknoloji odası kurmak üzere çalışıyoruz.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ tüm dünyada ileriye taşımaya yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Türkiye’de de havacılıkta sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir birlik zemini oluşturmak üzere, buradaki havacılık paydaşlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle sürdürülebilir yakıt meselesi çok önemli. Türkiye enerji kaynakları yönünden zengin olmadığını biliyoruz. Havacılık sektörümüz ise büyüdükçe büyüyor. Bitkisel yağlar ve benzeri tarımsal ürünlerden üretilen bioyakıt, hem sürdürülebilirliği destekleyecek hem de Türk sivil havacılığı açısında önemli olacak. Boeing uçakları 2040'a kadar yüzde 100 sürdürülebilir uçak yakıtıyla da uçuyor olacak.

THY, kargoda dünya çapında sektöre liderlik yapıyor. THY pandemi döneminde de seferlerini iptal etmeyerek yolcu sayısı az olsa bile kapasitesini kargo ile tamamlayıp uçarak, iyi bir pazar payı kazandı. Ve bunun geçici değil THY açısından hedefli bir büyüme olduğunu görüyoruz.

2019'u ne zaman yakalarız?

Yaptığı 'Mevcut Piyasa Görünümü' sunumunda 2019 yılı uçuş trafiğine 2023 - 2024 yıllarında dönüleceği beklentisini dile getiren Keith Nida, şu bilgileri paylaştı:

Türkiye’deki havaalanları, salgın sırasında Avrupa’nın en işlek havaalanları oldu.

Toparlanma süreci büyük oranda beklentilere uygun ilerliyor.

Avrupa’da 2021 - 2040 arası 8.700 yeni uçağa ihtiyaç duyulacak. Bu da küresel talebin yüzde 20’si. Tek koridorlu uçaklar toparlanmada başı çekiyor.

Avrupa havayolları, gelecek 20 yıl içinde 1.6 trilyon Euro satış sonrası hizmete ve 400.000’in üstünde yeni personele ihtiyaç duyacak.

Kargo uçağı filosu 2040’a kadar yüzde 70 büyüyecek.

HAKAN GÜLDAĞ-DÜNYA