Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
“Ülkemizin savunma havacılık ve uzay sektörlerinin yıldızlarının buluştuğu SAHA EXPO 2024'te sizlerle beraber olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Fuarın düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurumlarımızı, firmalarımızı, sponsorlarımızı kutluyor, ürünleriyle fuarda yer alanları tebrik ediyorum.
Malumunuz önceki gün TUSAŞ'ın yerleşkesine menfur terör saldırısı düzenlendi. Kalleş ve alçak terör saldırısında şehit olan kahramanlarımıza rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin fedakarlıklarını daima şükranla hatırlayacağız. İnancım ve duam odur ki, milletimiz de şehitlerimizin aziz hatıralarını sonsuza kadar yaşatacaktır.
Acımız büyük olsa da Türkiye Yüzyılı ülkümüze kast eden alçaklarla mücadele azmimiz daha büyüktür. Bu tarz kalleşliklerle bize geri adım attıracaklarını zannedenlerin tepesine binmeye inlerini başlarına geçirmeye devam edeceğiz.
Türkiye Cumhuriyet, bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında bertaraf etme kararlılığına sahiptir. 85 milyon vatandaşın topyekun kenetlenmeyle hamdolsun ziyadesiyle haizdir.
"ŞEHİTLERİN KANLARI YERDE BIRAKILMAMIŞTIR"
Milletimizin huzur ve güvenliğini hedef alan her türlü saldırı akim kalacak, başarısız olacak, en sonunda kandan beslenen terör baronlarını vuracaktır. TUSAŞ'taki terör eylemini düzenleyen hainlerin ikisi de ölü olarak ele geçirilmiştir. Bu alçak saldırıya cevabımızı Suriye ve Irak'taki terör hedefleri yok edilerek katbekat fazlasıyla verilmiş, şehitlerin kanları yerde bırakılmamıştır.
İstiklal Marşımızdaki asil ruha bir kez daha şahit olduk.
Teröre meydan okuyan TUSAŞ personeli şahsında bu millet yenilmeyeceğini, yıkılmayacağını dost düşman herkese bir kez daha ilan etmiştir.
Burada şu gerçeğin altını önemle çiziyorum. Bu kalleşliklerin arkasındaki niyetin ne olduğunu çok net görebiliyoruz. Biz kiralık katil sürülerinin emellerinin ne olduğunun farkındayız. Basiret ve feraset sahibi milletimiz de bölücü cahillerin kanlı eylemlerinin hangi amaca hizmet ettiğinin farkındadır.
"HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA KOYACAĞIZ"
Tuzağa düşmeyeceğiz taviz vermeyeceğiz, birlik beraberliğimizden taciz vermeyeceğiz. İç karışıklık senaryoları yazanların oyunlarını bozacağız, heveslerini kursaklarında koyacağız.
Atacağımız adımları detaylıca ele aldık. 85 milyonun kardeşçe, barış ve huzur içinde yaşadığı terörsüz Türkiye hedefimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir hasmane terör saldırısı bu milletin ezeli ve ebedi kardeşliğini bozamaz. Büyük ve güçlü Türkiye idealimizin önüne set çekemez. Türkiye düşmanlarının ülkemizi karanlığa sürüklemesine izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti sadece tüm terör örgütlerinden değil, cinayet şebekelerini üzerimize salan emperyalist çetelerden daha güçlüdür.
İnşallah bundan sonra aynı stratejik akılla mücadelemizi sürdüreceğiz, tuzağa düşmeyeceğiz. Kardeşliğimizden taviz vermeyeceğiz. Tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.
"SOSYAL MEDYA OPERASYON AYGITINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA"
Burada bir üzüntümü de ifade etmek durumundayım. Terörün gayesi sadece kan dökmek, masumları katletmek değildir. Terörün asıl amacı toplumda korku ortamı oluşturmaktır. Ülkemizde kimi çevreler bilerek ya da bilmeyerek terörün bu hedefine ulaşmasına aracılık yapmaktadır. Hiçbir otokontrolün, denetimin olmadığı sosyal medya mecralarını bir tarafa bırakıyorum. Çünkü orası söz konusu Türkiye olduğunda terör eyleminin eksik kalan yanlarını tamamlayan operasyon aygıtına dönüşmüş durumda.
Artık onlardan tutarlı, ahlaklı, ilkeli bir duruş beklemiyoruz. Bizi asıl üzen böyle meselelerde çok daha sorumlu yayın yapmasını beklediğimiz kendi yazılı ve görsel medyamızdır. Medyamız bu tür hadiselerde çok kötü sınav veriyor. Sergilenen sorumsuzluğun bir benzerinin TUSAŞ'taki terör eyleminde de görüyoruz. Milletin memleketin, devletin kurumlarının hak ve çıkarlarının reyting yarışlarına feda edilmemesi gerekiyor. Görüntüleri filtresiz boca edenler ne kadar yanlış içindeyse bu görüntüleri servis edenler de telafisi zor zararlar vermektedir. Bu tür sorumsuzlukların üzerine daha kararlı gideceğiz. Medyamızdan ve siyasetçilerimizden teröre karşı mücadeleyi topyekun mücadele olduğunu göz önünde bulundurarak hareket etmelerini bekliyoruz.
SAHA İstanbul kuruluşundan bu yana çok büyük mesafe kat etti. 1200'ü aşkın şirket, 29 üniversite, 45 şehre yayılmış geniş bir ağa ulaşmıştır. Kısa sürede ulaşılan geniş ve yaygın ağı savunma ekosistemimiz adına çok kıymetli buluyoruz. SAHA EXPO'nun küresel pazarla buluşturan köprü vazifesi üstlendiğine tanık oluyoruz.
300'ün üzerinde delegasyon, 150'den fazla alıcı delegasyonu, 120'yi aşkın ülkeden üst düzey katılımla SAHA EXPO memnuniyetle belirtmek isterim ki savunma sektöründe önemli platform haline gelmiştir. 4.6 milyar doları ihracat sözleşmesi olmak üzere 6,2 milyar dolarlık anlaşmanın imzalanacak olması da dikkate değerdir.
Görüyoruz ki Türkiye global savunma sanayi sektöründe güçlü oyuncu olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu başarı teknolojiyi tasarlama, üretme yanında stratejik işbirlikleriyle de perçinleniyor. Burada bazı güncel ve çarpıcı verileri sizlerle paylaşmak isterim. 2002'de savunma ihracatımız 248 milyon doları ancak buluyordu. Biz bunu aldık, 5,6 milyar dolara çıkardık. Sadece geçen yıl 185 ülkeye 230'dan fazla savunma ürünü ihraç ettik. Bu yıl ihracatımız Eylül'de yüzde 32 oranında yükseldi. Son 12 ayda gerçekleşen ihracatımız yüzde 10,4'lük artışla 6.1 milyar dolara ulaştı.
"SAVUNMA SANAYİNDE YERLİLİĞİ YÜZDE 80'İN ÜZERİNE ÇIKARDIK"
Sadece 2024 yılı içinde savunma sanayi şirketlerimiz 178 farklı ülkeye ürün ihraç ederek ciddi rekora imza attı. Bayraktar TB2, Akıncı, Anka, Aksungur gibi insansız hava araçlarımız dünyada büyük yankı uyandırmış oyun değiştirici olarak nitelendirilmişti. Kızılelma ve Anka 3'ü de eklemeyi planlıyoruz. Türkiye bu alandaki hakimiyetini daha da tahkim edecektir. Savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 80'in üzerine çıkarmış durumdayız.
Önümüze çıkarılan tüm engellere maruz kaldığımız gizli açık ambargolara, içimizdeki ihanet şebekelerinin sabotajlarına rağmen son 22 yılda savunma sanayi alanında destan yazdık. Bu gerçeği muhalif, dost düşman herkes görüyor. 2002 yılı öncesinde teröre karşı mücadele eden paşalarımız, askerlerimiz Türk savunma sanayinin nasıl bir başarı hikayesine imza attığını çok iyi biliyor. Eski Türkiye tablosuna son verdik.
Çelik Kubbe ile uzun menzil hava savunmadaki gücü Siper ve diğer pek çok projemizle kendimizi sürekli geliştirmeye çalışıyoruz. Birilerinin Demir Kubbesi olabilir, bizim de Çelik Kubbemiz var. Çok daha iyi yerlere geleceğimizden hiçbir şüphe duymuyoruz. Uydu teknolojilerinde de devamlı atılım halindeyiz. Geçtiğimiz yıl uzaya fırlattığımız Türkiye'nin uydusu İMECE ile dünyanın her yerinden herhangi bir kısıtlamaya tabi olmadan görüntü alma imkanına sahibiz.
TÜRKSAT 6A projesiyle haberleşme uydularının üretimi alanında kendi uydusunu yapabilen ülkeler arasında girdik.
Ay misyonumuzun gerçekleşme süreçlerinde de uyduları kullanacağız. Gazze'de 50 bin masumun katledildiği soykırım ve gerekse Lübnan'daki saldırıları görünce Türk savunma sanayi güçlü olmalıdır. Şayet bugün kimseden icazet almadan, çekinmeden zalimlere en güçlü tepkiyi gösterebiliyorsak, bunun arkasında savunma sanayinin 22 yılda elde ettiği başarıları bulunuyor. Bu başarı grafiği yükselmeye devam edecek. Türkiye'nin savunma sanayindeki bağımsızlık yürüyüşü ülkemiz için değil mazlumlarla birlikte yeni bir dönemin habercisidir. Türkiye Yüzyılı içeride dışarıda barışın, huzurun hakim olduğu asır olacaktır. Caniler ve canileri üzerimize salanlar ülkemizin kutlu yürüyüşünü engelleyemeyeceklerdir. Yürüyüşümüz hızlanarak devam edecektir.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |